Köle olmak mı?
Hayır! Kimse kimseyi köle yapmıyor. Karbon vergileri, fosil yakıtları kullanmanın pahalılaşması demek. Yani, çevreyi kirletenler daha fazla vergi ödüyor. Burada aslında dolaylı olarak söylenen şey çok açık: Çevreyi kirletmeyin ve temiz enerji kullanın.
İlk bakışta iyi niyetli bir politika gibi görünsede komple teorisyenlerinin kısmen haklı olduğu bir nokta var.
Elektrikli otomobiller daha çevreci ancak elektrikli otomobil edinme maliyetinin yüksek olması düşük gelirli insanlar için adaletsiz bir duruma yol açabilir.
Hareket etmenin en çevreci ve dolayısıyla en ucuz yolu: Elektrikli bisiklet
Öte yandan elektrikli bisikletler, hem ekonomik hem de çevre dostu bir ulaşım çözümü.
Otomobillerin aksine, elektrikli bisikletleri park etmek çok daha kolay ve masrafsız. Küçük boyutları sayesinde neredeyse her yere park edebilirsiniz. Ayrıca elektrikli bisikletler, şehir içi trafikte sıkışmadan hızlı ve kolay bir ulaşım sağlar. Trafiği bypass edebilirsiniz.
Karbon ayak izi açısından karşılaştırma yapacak olursak elektrikli otomobiller kilometrede 200gr CO2 salınımına neden olurken bu değer elektrikli bisikletlerde sadece 9 gram. Dolayısıyla karbon ayak izinin vergilendiği senaryoda elektrikli bisikletler 20 kata kadar vergi avantajı sağlıyor olacak diyebiliriz.
Tercih özgürlüğü
Ama yine de herkes bisiklete binmek zorunda değil ve otomobil de bir ihtiyaç. Elektrikli otomobillerin ikinci elde görece daha hızlı değer kaybetmesi toplumdaki daha düşük gelirli kesimlerin elektrikli araç edinmesini kolaylaştırabilir.
Ayrıca kiralama modelinin ve otonom araçların yaygınlaştığını da görebiliriz. Bu şekilde bir otomobil sahibi olmadan ihtiyaç halinde otomobile erişmek mümkün olabilir.